Aksa Tufanı Operasyonunun Hukuki Değerlendirmesi

Last Updated: 08/10/2023By

                                                                                        

7 Ekim 2023 tarihinde abluka altındaki Gazze’den İsrail’in işgal ettiği bölgelere deniz, hava ve kara sahalarından operasyon başlatılmıştır. Yaşanan olaylarla ilgili olarak medyada yer alan dezenformasyonlara karşı hukuki değerlendirmelerimiz:

HAMAS’ın Bir Terör Örgütü Olduğu ve Aksa Tufanı Operasyonu’nun Haksız Bir Saldırı Olduğu İddiası

1987 Tarihinde Şeyh Ahmed Yasin tarafından kurulan HAMAS’ın (İslami Direniş Hareketi) silahlı kanadı olan Şeyh İzzeddin Kassam Tugayları, Aksa Tufanı Operasyonunun yürütücüsüdür. İsrail’in yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze’de konumlanan HAMAS’ın terör grubu olduğu iddiası yerli ve yabancı basında sıklıkla dile getirilmektedir.

İsrail, Gazze’nin de içinde bulunduğu tüm Filistin bölgesini terör yoluyla yıllar içinde işgal etmiştir. Uluslararası Hukuka göre toprak kazanımı tamamıyla hukuka aykırıdır. (1945 Tarihli Birlemiş Milletler Anlaşması m.2/4) İsrail tüm devletlerce kabul edilmiş bu temel ilkeye rağmen Filistin topraklarında katliamlar ve tecritler yaparak bölgeyi işgal etmiştir. Deir Yasin Köyü, Sabra ve Şatila, El Halil, Kudüs’te Tünel Katliamı gibi onlarca açık soykırıma varan insan hakkı ihlalleri İsrail tarafından yıllara yayılarak işlenmiştir. BM Güvenlik Konseyi dahi İsrail’in uluslararası hukuk ihlallerine ilişkin 62 Karar almıştır. (Özellikle BM Güvenlik Konseyi 242 ve 338 Sayılı Kararları)

İsrail’in sistematik ve ırkçı olarak işlediği insan hakkı saldırılarına karşı Meşru Müdafaa hakkı kapsamında Filistinli grupların kurulduğu ve mücadele yürüttüğü ortadadır. Filistinli grupların varlığı ve mücadelesi, uluslararası hukukun temel normu haline gelen “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi” ve “Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi” ile açıkça ifade edilen Self-Determinasyon (Kendi Kendini Yönetme) hakkının bir uzantısıdır. İsrail’in işgali ve insan hakkı ihlallerine karşı kendi topraklarını savunan bir direniş örgütü olan HAMAS’ın terör örgütü olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir. İsrail tarafından işgal edilen yerler üzerinde Filistinlilerin yeniden hakimiyet kurma çabası olan Aksa Tufanı Operasyonu, BM Genel Kurulu 194 Sayılı Kararıyla da ele alınan Filistinlilerin Geri Dönüş hakkının doğal bir sonucudur. Bu nedenle Aksa Tufanı Operasyonu tamamıyla uluslararası hukuka uygundur.

HAMAS’ın Sivilleri Öldürdüğü İddiası

HAMAS, Aksa Tufanı Operasyonu ile İsrail’in askeri noktalarını hedef almıştır. İsrailli sivillerin yaralandığı, öldürüldüğü ya da esir alındığı iddiası yerli ve yabancı basında sıklıkla dile getirilmektedir. Savaşın tarafı olmayan sivillerin öldürülmesi, yaralanması hukuken kabul edilemez. Ancak İsrail’in yerleşik bir halkı olmadığından bu tip iddiaların titizlikle incelenmesi gerekmektedir.

İsrail’de bulunan “yerleşimcilerin” diğer ülkelerde yaşayan siviller gibi görülmesi tamamıyla hatalıdır. Zira “yerleşimciler” İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmek için görevlendirdiği ve silahlandırdığı insanlardır. Yerleşimciler, dünyanın dört bir tarafından Filistin topraklarını gasp etmek için gönüllü olarak gelmişlerdir. Kudüs’ün statüsü ve Filistin’in toprak bütünlüğü ile doğrudan ilişkili olan yerleşimciler sorunu, BM Güvenlik Konseyi kararlarında “yasadışı” olarak belirtilmiştir. (BM Güvenlik Konseyi 446, 452, 465 Sayılı Kararı). Aynı şekilde 2004 tarihli Uluslararası Adalet Divanı kararında İsrail’in Filistin topraklarında işgal ederek yerleştirdiği yerleşim birimlerinin Dördüncü Cenevre Sözleşmesinin 49/6. maddesine aykırı olduğu açıkça vurgulanmıştır. İsrail yerleşim birimlerinin her biri karakol görevi görmektedir. Bu yerleşim birimlerine silahlı, özel yetiştirilmiş kimseler konuşlandırılmaktadır.

Gazze’den başlayan Aksa Tufanı operasyonlarında İsrailli yerleşim birimlerindeki kişilerle çatışmalara girildiği ve esirler ele geçirildiği basından görülmektedir. Bu durum, yerleşim birimlerindeki kişilerin bölgede yaşayan sivil kimseler olmadığını aksine profesyonel asker olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle HAMAS’ın sivillere zarar verecek eylemlerde bulunduğu iddiası hukuken geçersizdir.

editor's pick

latest video

news via inbox

Nulla turp dis cursus. Integer liberos  euismod pretium faucibua

Leave A Comment